Bazen uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için

BUGYIkapak

“Bahçeye girdiğimde solda küçük bir satış kulübesi gördüm. Dış cephesine rengârenk desenler çizilmişti. Kapısı açıktı. İçeri girdim, girişte yerde, turkuazdan laciverte mavinin tonlarında seramik parçalarıyla yapılmış bir mozaik çalışması vardı. Raflar, tezgâhlar, pencere içleri ve masa üzerleri irili ufaklı seramik nesnelerle doluydu.  Ama dükkânda kimsecikler yoktu. Bir şey kırarım korkusuyla zarafet taşıyan hareketlerle her bir köşeyi gözden geçirdim. Masalardan birinin üzerindeki defterde; “Serbestçe bakın, aldığınızı deftere yazın, parasını da kavanoza atın,” diyordu. Kendime kolye formunda yapılmış, Kauri ağacının amberini aldım. Fiyatı kırk iki YZ dolarıydı. Cüzdanımdan bozuk olarak tam 41,90 YZ doları çıktı. Kavanoza attım ve deftere de 10 cent borçlu kaldığımı yazdım.

Böylesi para kavanozlarını daha sonra ülkede sık sık görecektim. Hatta sonra bu uygulamaya meyve bahçelerinde de rastladım. Bahçeye bırakılan kovalara topladığınız meyveleri, çiftçinin uygun yere yerleştirdiği tartı aletinde tartıp, yanındaki deftere tutarını yazıp parasını dürüstlük kutusuna bırakıp çıkıyordunuz. Böylesi bir güvenle yaşayabilmek için herkesin dürüst olduğuna inanmak gerekiyor herhalde.”

Geçirdiğim büyük yangından sonra, dünyanın en uzak köşesine çekildiğim bir zaman dilimini anlattım bu kitapta… İki yolculuğun iç içe geçtiği anlatım, bir yanıyla ‘sanki dünya olmayan bir dünya’yı inşa edenlerden bahsederken, diğer yanıyla yeni bir benlik inşa etme çabasında olan benim hikâyemdir.

iBooks için fotoğraflı versiyonu (2 dosya olarak) indirmek: 

Bazen uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için 1.cilt

Bazen uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için 2.cilt

PDF olarak indirmek: Bazen uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için